Aşık Veysel ve Necip Fazıl'dan Şiirler
-
Duaların Önemi
İstanbul Başvaizi Mustafa Akgül, Dua'larla ilgili sorularımızı 21 Mart Perşembe günkü yayınımızda yanıtladı... Dua eden kişi dua ettiği için sevap kazanır. Dua mutlaka edilmeli. Ama sonucu bizim için en hayırlısı ne ise o şekilde tecelli eder. Bu sebeple dua edip de duası olmayan kiş
-
İSTANBUL BAŞVAİZİ MUSTAFA AKGÜL'DEN ŞİİR
Yeter Ki Gel Üzülme her hafta gelemem diye Haftada olmazsa ayda gel canım. Üç yüz altmış beşi böl on ikiye Sırala otuzu say da gel canım. Bekletme geciken müddet ziyandır Güzele kin, öfke, hiddet ziyandır Varsa gurur, kibir, şiddet z
-
PİR SULTAN ABDAL ŞİİRİ
Zinhar Kötü Kelam Söylemeyesin Arzulayıp Hak demine gelince Gönülde kin kibir eylemeyesin Hakikatın kubbesine girince Zinhar kötü kelam söylemeyesin Evliya cemidir sayılmaz hatır Eğer isterlerse bir kelam yetir Ağır ol sakin ol postunda otur Her yer
-
MUSTAFA AKGÜL HOCA'DAN MUTLU YUVANIN FORMÜLLERİ
4 Nisan Perşembe günü İstanbul Başvaizi Mustafa Akgül mutlu yuva konusunu dinimizce değerlendirdi, sorularımızı yanıtladı... Mustafa Akgül Hoca'dan mutlu yuva konusunda kısa kısa notlar... Aile içinde kalp kırmak çok kötüdür. Eşler birbirinin kalbini kırmam
İstanbul Başvaizi Mustafa Akgül Hoca'dan Aşık Veysel ve Necip Fazıl şiirleri....
Bütün Mesele Allahın Rızası, Dostların Sadakası
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın...
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın...
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın...
Ne gelsemdi ne giderdim
Günden güne arttü derdim
Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın...
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murad yalan ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın...
Gün ikindi akşam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın
Aşık Veysel Şatıroğlu
Karacaahmet
Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet!
Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!
Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;
Ona sor, gidenlerden kalaşn şey neymiş elde?
Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;
Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta...
Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek.
Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek.
Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;
Edebi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık.
Edebi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz;
Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz.
Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm;
Ölümde yekpare an, ne kesiklik, ne bölüm...
Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;
Bu mu dersin, taşlarda donmuş sukuta sebep?
Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden, Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.
Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,
'Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.
Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!
Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih!
Necip Fazıl
! Yorum yazabilmek için giriş yapmalısınız.